Bize ulaşmak için:

10 Şubat 2012 Cuma

Genç Akademisyenlerden Başbakan'a Yanıt


Sayın Başbakan,

Bizler; Müslüman, Hristiyan, Yahudi ya da Zerdüşti, Alevi veya Şafii, dindar ya da dinsiz, Ateist veya Agnostik, laikliğin gerekliliğine yürekten inanan genç ve akademisyenler olarak dindar ve muhafazakar bir gençlik yetiştirmeye dair son açıklamalarınızı son derece tehlikeli ve ürkütücü buluyoruz.

Turan Dursun'un fikirlerinden dolayı katledilmesi, Aziz Nesin'in maruz kaldığı baskılar, Maraş ve Sivas katliamları ve son olarak Rahip Santoro ve Zirve Yayınevi cinayetleri hafızalarımızda bu kadar tazeyken, toplumu inanç üzerinden bölen, dahası yüzbinlerce vatandaşımızın benimsediği Ateizmi tüm kötülüklerin anası olarak hedef gösteren ayrımcı söyleminiz bizim açımızdan kabul edilemez. Bir Başbakan olarak sizin, tüm vatandaşlarınıza eşit mesafede yaklaşmanız gerektiğini ve bu tutumun demokrasinin birincil şartı olduğunu hatırlatırız.

Öte yandan, çok zor şartlar altında ve her an istismara açık şekilde yaşayan sokak çocuklarını (medya adı ile tinerci çocukları) söyleminizle bir kez daha yaralamanızı kınıyoruz. Bu çocukların bulundukları koşullar "maneviyat eksikliğinin" değil, sizin de on yıldır yönetiminde olduğunuz ülkemizin derin sosyal ve ekonomik sorunlarının sonucudur.

Sayın Başbakan,

Sizin görev ve sorumluluğunuz, öncelikli değeri insan ve doğa sevgisi olan ve eleştirel düşünebilen nesillerin yetişebilmesi için gerekli eğitim olanaklarının herkese eşit bir şekilde sunulabilmesi ve tüm bireylerin insanlık onuruna yaraşır bir yaşam sürmeleri için gereken koşulları sağlamaktır.

Son olarak, bu metni imzalarken hapislerde tutsak yatan yüzün üzerinde gazeteci, binlerce siyasetçi, milletvekilleri, Büşra hocamız ve beş yüzden fazla öğrenci arkadaşımızın durumundan endişe duyuyor ve tam da bu korku heyulasını yıkmak için imzamızı atıyoruz.

Saygılarımızla,